İşitme engelli çocukların özellikleri ve gelişimleri diğer engel grubundaki çocuklardan farklılık göstermektedir. İşitme engelli çocukların her biri farklı ve özel olsada genel olarak bu çocukların özellik ve gelişimlerini 4 ana madde halinde incelemek mümkündür;

  1. Motor Gelişimi: İşitme engelli bireyler 0-2 yaş döneminde yaşıtlarıyla büyük oranda aynı gelişimsel özellikleri göstermektedir. Ancak ilerleyen dönemlerde işitme sinirinin hasar boyutuna göre denge ve vücut koordinasyonu ile ilgili becerilerde gecikmeler veya yetersizlikler görülebilir.

2.Dil Gelişimi: Doğuştan işitme kaybı olan bebeklerde 8-9 aya kadar doğal sesleri üretebilmektedir. Fakat daha sonraki aylarda sesli uyaranları almadığı için ses üretimi yavaşlamakta ve bebek giderek sessizleşmektedir.

İşitme engelli bir çocuğun işitme fonksiyonlarını tam olarak yerine getirememesi nedeniyle dil aşamaları normal şekilde ilerleyemez. Bu aşamaların yerine gelmemesinin 3 sebebi vardır; İşitme engelinin meydana geldiği yaş, işitme engelinin derecesi ve işitme engelinin tipi.

Genel olarak işitme engeli konuşmayı geciktirmekle beraber artikülasyon ve ses bozukluklarınada neden olabilmektedir. İşitme kaybı konuşma kazanıldıktan sonra kaybedilirse ve bu kaybın derecesi hafif olursa dil  ve konuşma hemen hemen hiç etkilenmez. Fakat işitme kaybının derecesi orta veya yüksek ise ciddi anlamda dil ve konuşmaya zarar verebilmektedir.

İşitme engelli çocuklarda dil gelişimi normal işiten çocuklarda olduğu gibi ilerleyebilmektedir fakat bu ilerlemeyi sağlayabilmek için özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerine başvurmaları gerekmektedir.

3.Zihinsel Gelişim: İşitme engelli bireylerin sözel olmayan zeka testlerinde aldıkları puanlar yaşıtlarıyla yaklaşık aynı düzeydedir. Ancak dil becerileri ile ilgili güçlükleri akademik performanslarını negatif yönde etkilemektedir. Normal yaşıtları gibi tanıma , ayırt etme, eşleştirme, gruplama yada sınıflandırma gibi zihinsel süreçlere sahip olmalarına rağmen kendi kendilerine araştırma yaparak        bir şey öğrenebilmeleri ve düşünce sistemini geliştirebilmeleri dile bağlı yetersizliklerinden dolayı mümkün olmamaktadır.

İşitme engelli bireylerin görsel zekaları çok ileri seviyede olduğu için akademik olarak bir şeyler verilmek istendiğinde görsel ipucundan faydalanmak her zaman eğitimcilerin işini kolaylaştırmış ve güzel sonuçlar alınmıştır.

  1. Sosyal İletişim: Sosyal ve kişisel iletişim becerileri tıpkı normal işiten yaşıtlarında olduğu gibi çevresiyle olan etkileşimine bağlıdır. İşitme engelli ailelerin işitme engelli çocuklarında normal işiten ailelerin işitme engelli çocuklarına nazaran daha yüksek sosyal olgunluk mevcuttur. Bunun en büyük sebeplerinden birisi, içinde bulunduğu işitme kaybını bebeklik çağından itibaren kabullenmiş olması ve işitme engelinin bir farklılık değil normal bir durum olarak benimsemesi.

İşitme engelli bir çocuğa sahip ailelerin en büyük sorunlarından biri ise; Çocuklarına karşı aşırı korumacı olmalarıdır. Bu korumacı davranış çocukların çevredeki olup bitenleri kavramada eksik kalmalarına, yabancı bir ortama girmekte veya kendini kabul ettirmede zorluk çekmektedir.

İşitme engelli çocuklarımızın gelişimlerini en üst seviyeye getirmek istiyorsak, eğitimciler ve aileler olarak yapmamız gereken tek şey; çocuklarımızın ilgi ve merak dairesine dahil olmaktır.

 

PEDEGOG

YUNUS EMRE OK

ÖZEL ŞİRİNCE ÖZEL EĞİTİM ve REHABİLİTASYON MERKEZİ